Boşanma Davası sonucunda düğün takılarının paylaşımı konusu Yargıtay’ın son içtihadına göre kadına takılan takılar ve erkeğe takılan takılar olarak ikiye ayrılmıştır (HGK-K.2020/240). Ancak eşler arasında bir paylaşım anlaşılması yapılmışsa bu anlaşma hükümleri uygulanır. Bu anlaşma ziynet eşyaları ve diğer mali değerlerin nasıl paylaşılacağına ilişkin olmaktadır. Düğün takıları kişisel mal olarak kabul edildiğinden boşanma davası sırasında mal paylaşımı davasına dahil edilmemektedir. Düğün takılarının paylaşımı hakkında detaylı bilgi için bir boşanma avukatı ile iletişime geçmek, İstanbul boşanma avukatı araştırması yapmak gerekmektedir.
Kadına Takılmış Takılar: Düğünde kadına takılmış olan her türlü ziynet eşyası ve para gibi ekonomik değeri olan takılar kadına ait sayılmaktadır.
Erkeğe Takılmış Takılar: Düğünde erkeğe takılan takılar için ise bir ayrım mevcuttur. Ziynet eşyaları arasında kadına özgü olan kolye, küpe, bilezik, yüzük gibi takılar erkeğe takılmış olsa bile kadına özgü ziynet eşyası niteliğinde olduğundan kadına ait sayılmaktadır. Ancak kadına özgü olmayan çeyrek, yarım, tam altın, nakit para gibi düğün takılarının erkeğe takılması halinde bunlar erkeğe ait sayılmaktadır. Şayet erkek; bilezik, kolye gibi bir ziynet eşyasının kadına özgü olduğuna dair yerel bir adet olmadığını ispatlarsa bu tip takıların da erkeğe ait sayılması mümkündür.
Düğün Takılarının Harcanması Durumu
Düğün takılarının evlilik birliği içerisinde çeşitli sebeplerden dolayı harcanması halinde kadının boşanma durumunda düğün takılarını talep etme hakkı saklı kalmaktadır. Ancak kadının özgür iradesiyle düğün takılarını iade edilmemek üzere erkeğe vermesi halinde kadın takıları geri isteme hakkını kaybetmektedir. Aynen iadenin talep edildiği bu durumda erkeğin düğün takılarını geri vermesinden muaf tutulabilmesi için ise kadının düğün takılarını iade edilmemek üzere verdiğini ispatlaması gerekmektedir.
Davanın Kademeli Olarak Açılması
Düğün takılarının istemi konusu her zaman “aynen iade” şeklinde olmayabilir. Ziynet eşyalarının harcanması, yok edilmesi gibi hallerde aynen iadesinin mümkün olmaması durumunda bedelinin ödenmesi de talep edilebilmektedir. Bu tip durumları doğru yönetmek bakımından davanın terditli (kademeli) açılması yerinde olmaktadır. Böylelikle davanın sonuçsuz kalma ihtimali en aza indirilmektedir. Ayrıca boşanma davası sırasında ziynet eşyaları talep edilmemişse ıslah dilekçesi hiç talep edilmemiş bir şeyin talep edilmesi için kullanılamaz. Bu tarz durumlarda ek dava açılarak boşanma davası ile birleştirilmesi istenebilir. Elbette bu ve bunun gibi durumlarda boşanma avukatı İstanbul civarında taleplerinize yanıt verecek en doğru kişi olacaktır.