Türk Hukukunda Boşanma Sebeplerine genel bir bakış atmanızı sağlamak ve içinde bulunduğunuz Durumu daha iyi incelemenizi sağlamak adına Türk Hukuk sisteminin tüm boşanma kanunlarını bir araya getirerek kullanımınıza sunuyoruz.
Türk Medeni Kanunu yürürlüğe girdiği 2002 yılından bu yana literatüre geçmiş olan tüm boşanma sebeplerini burada zaman içerisinde tek tek inceleyeceğiz. Genel hatları itibari ile TMK yani “Türk Medeni Kanunu” 161. madde ile başlayan 166. maddeye kadar giden 5 madde içerisinde Hukuk sistemi içerisinde insan hayatının içerisinde olan tüm yaşanması muhtemel olayları modellemiştir.
Özel boşanma sebepleri
zina (TMK. m. 161).
hayata kast (TMK. m. 162).
pek kötü veya onur kırıcı davranış (TMK. m. 162),
suç işleme (TMK. m. 163),
haysiyetsiz hayat sürme (TMK. ın. 163).
terk (TMK. m. 164).
akıl hastalığı (TMK. m. 165)dır.
Hayata kast (TMK. m. 162) aynı zamanda 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun düzenlediği Mutlak boşanma sebeplerindendir.
Mutlak boşanma sebepleri
zina (TMK. m. 161),
hayata kast (TMK. m. 162).
pek kötü veya onur kırıcı davranış (TMK. m. 162),
terk (TMK. in. 164),
anlaşmalı boşanma (TMK. m. 166 f. III),
eylemli ayrılık sebebiyle boşanma (TMK. m. 166 f. IV)
TMK 161 Zina Sebebine ayrılmıştır.
TMK 162 Hayata Kast Sebebi İle Boşanma
TMK 162 Pek Kötü veya Onur Kırıcı Davranış sebebiyle Boşanma
TMK 163 Suç işleme Sebebi ile Boşanma
TMK 163 Haysiyetsiz Hayat Sürme Sebebi İle Boşanma
TMK 164 Terk Sebebine ayrılmıştır.
TMK 165 Akıl Hastalığı Sebebine ayrılmıştır.
TMK 166 (Fıkra – 1 ve 2) Evlilik Birliğinin Sarsılması Sebebi İle Boşanma
TMK 166 (Fıkra – 3) Anlaşmalı Boşanma
TMK 166 (Fıkra – 4) Eylemli Ayrılık Sebebi İle Boşanma
TÜRK HUKUKUNDA BOŞANMA SEBEPLERİ
ZİNA NEDİR? TÜRK HUKUK SİSTEMİNİN ZİNA ANLAYIŞI NEDİR? ZİNA NASIL DEĞERLENDİRİLİR?
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun m. 161 f. I hükmüne göre “Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir.”’ Ancak yasada zina dan hangi hareketin murad edildiği açıklanmamıştır”.
Zina’ Türk Hukuk Lügat ında şöyle tanımlanmıştır:
Evli bir şahsın, eşinden başkasıyla cinsi münasebetlerde bulunmasıdır.
Yani bir eylemin zina kabul edilebilmesi için evlilik şart değil iken zina nın boşanma sebebi olabilmesi için zina yapanlardan birinin mutlak suretle evli olması gerekir. Zina davası açma yetkisi ise zina yapan kişinin evli olduğu eştir. Bunun dışında zina sebebi ile boşanma davası açma yetkisi kimsede yoktur.
Bir akd-i şer’i olmaksızın yapılan haram mücameat tır ki bunu yapan erkeğe “zani”, buna nefsini teslim ve temkin eden kadına da “zaniye” denir.
Zina Nedir? / Zina Tanımı:
“EGGER” tarafından eşlerden biri ile üçüncü kişi arasında vuku bulan cinsel ilişki olarak tanımlanmıştır. Boşanma ile kurulan alaka nedeni ile Medeni Kanun içerisinde Bu şekilde tanımlanırken günümüzde artık suç olmamasına rağmen suç olduğu dönemde Ceza kanununda da zina evlilik dışı ilişki olarak kullanılmıştır. Fakat bu konumuzun dışındadır ve artık bu bir suç değildir.
Zina evrensel bir boşanma sebebidir. Tüm gelişmiş hukuk sistemlerinde “Boşanma Sebebi“ olarak değerlendirilir.
Zina, evlilik birliğine karşı yapılmış en büyük hakaret ve sadakatsizlik olup hemen her devrin hukukunda bir boşanma sebebi olarak kabul edilmiş, Katolik Kilisesi Hukukunda sonsuz evlilik bağı gevşetilerek ebedi ayrılık sebebi sayılmıştır.
Zina; “özel boşanma sebeplerindendir”.
Zina; “mutlak boşanma sebeplerindendir”.
Türk Medeni Kanunu madde. 161, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun düzenlemesi 2004.
Varlığı ispatlandığı anda mutlak boşanma sebepleri arasında olması yanında Maddi ve Manevi tazminat koşullarının oluşmasına neden olur. Zina yapan çalışmayan bayan olması durumlarında bile çalışmayan bayanın tazminat ödemesine hükmedebilmektedir.
Zina Sebebi İle Boşanma Davası Açılabilmesi için Gerekli Koşulları içinde barındıran Yazımıza buradan ulaşabilirsiniz Zina Sebebi ile Boşanma davası açılabilmesi Koşulları
Evlilik birliğinin kurulması ile birlikte ortada bir akit, yaptırım ve yatırımlar vardır. Bireylerin keyfine göre bunu bozmasını kanunlar ile bir ölçüde korumak devletlerin görevleri arasındadır.
ZİNA KAVRAMI
Bilindiği üzere evlenmeyle eşler arasında evlilik birliği kurulmuş olur. Evlenmeyle eşler arasında evlilik birliği kurulması sonucunda eşler için doğan yükümlülükleri şöyle sıralayabiliriz:
Evlilik birliğinin mutluluğunu el birliği ile sağlamak,
Çocukların bakımına, eğitim ve gözetimine özen göstermek,
Birlikte yaşamak,
Birbirine sadık kalmak,
Birbirine yardımcı olmak
Görüldüğü üzere cinsel sadakat evlenmeyle eşler arasında evlilik birliği kurulması sonucunda eşler için doğan yükümlülüklerinden biridir. Belki de en önemlisidir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu m. 236 f. II hükmüne göre zina sebebiyle boşanma halinde hakim, kusurlu eşin artık evlilik birliği içerisinde bulunan katkısından gelen değerdeki pay oranının hakkaniyete uygun olarak azaltılmasına veya kaldırılmasına karar verebilir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu m. 252 hükmüne göre zina sebebiyle boşanma halinde hakim, kusurlu eşin payının hakkaniyete uygun olarak azaltılmasına veya kaldırılmasına karar verebilir.
Bu şu anlama gelmektedir; Zina yapan eşin boşanma sonrasında birlik içerisinde elde edilen Mallara katılımı nedeni ile elde ettiği hakkı düşürebilir yada kaldırabilir. Bu durumda boşanma sonrasında zina yapan eş malların paylaşımından bir hak elde edemeyebilir.
Medeni Hukukumuzda zina:
Eşi dışında karşı cinsten birisi ile istenerek gerçekleştirilen cinsel ilişki olduğu halde İslam Hukukunda zina, evlilik dışı ilişkidir. İbn Kayyım’a göre “evli bir kişinin zinası, evli olmayan yüz kişinin zinasından daha beterdir”. Yani İslam kurallarına göre zina suçu için evli olup olmamak önemli değildir. Evlilik kurumu çatısı altında bulunmayan ( bekar ) insanlarında cinsel ilişki kurması zina olarak değerlendirilir. Cinsel ilişki kuran bireylerden birinin evli olması ise boşanma sebebidir ve her durumda had gerektiren suçlardandır.
Hemen belirtmek gerekir ki 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu (RG. 12 Ekim 2004, Sayı: 25611) içerisinde zina eylemi suç olarak yer almamıştır.
Kuran’a göre ise zina:
İnsanlığı toplum ve birey olarak dejenere eden bir illettir. Had, Allah hakkı olarak yerine getirilmesi gerekli bulunan sınırlı ve belli bir ceza olup zina haddi gerektiren suçlardandır. Kuran’da zina, kadın ve erkek açısından gündeme getirilerek açık bir kötülük olarak belirtilmektedir.
İsra suresi, 32. ayet: “Zinaya yaklaşmayın, çünkü o, açık bir kötülüktür, çok kötü bir yoldur!”
Bu Konuda yerel bir gazetenin İnternet sitesinde yer alan habere göre
Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin iki ayrı boşanma davasında aldığı kararlar kesinleşti
1- Evden kaçan evli bir kadının geceyi bir erkeğin evinde geçirmesi zinanın varlığı için yeterlidir. Zina kanıtlanmıştır, boşanma nedenidir
2- Boşanma davası açılan kocanın geceyi bir kadınla otelde aynı odada geçirdiği anlaşılmıştır. Dava zina sebebine dayandırıldığına göre boşanma kararı verilmelidir.
Buradan anlaşıldığı üzere zina yapan eşi yatakta yakalamak zorunlu değildir. Ortada inandırıcı kanıtlar varsa zina yapılmadığını ispat etmek davalıya aittir. Bu nedenle içinde bulunduğunuz durumu uzman boşanma avukatı ile derinlemesine bir analiz neticesinde davranmanız oldukça önemlidir. Zina sebebi neticesinde alınacak boşanma kararı beraberinde Mal paylaşımı davalarında hak kazanımları yanında boşanma tazminatları miktarları konusunda da ciddi avantajlar elde etmenizi sağlayacaktır.
HAYATA KAST SEBEBİ İLE BOŞANMA
hayatakast_720x400
Hayata Kast Sebebi ile Açılan Boşanma Davasının KONUSU
Hayata kast, evli eşlerden birinin diğerini öldürme amacı ile yaptığı (yapacağı, yapma şüphesi, yapma potansiyeli değil) tamamlanmış ve bitmiş eylemlerin üzerine kurulu bir boşanma davasıdır.
Hayata kast özel ve mutlak nitelik taşıyan bir boşanma sebebidir.
Eşlerden birinin diğerini öldürmeye yönelik bir eylemde bulunduğunun kanıtlanması durumunda boşanmaya karar verilmelidir.
Eylem ile ilgili ispatlanan bir kanıt yok ise boşanma kararı verilemez. Ne kadar ciddi olursa olsun öldürme tehdidi sadece tehdit boyutunda ise bu boşanma sebebinin konusunu oluşturmaz. Evlilik birliğinin sarsılması sebebi ile boşanma davası açılabilir ve sonuç alınabilir. Bu nedenle evlilik birliğinin sarsılması ilkesi ile bir ilişkisi vardır. Fakat okuyucularımız şunu anlamalılar. Hayata kast sebebi ile boşanma davası ispatı halinde mutlak boşanma sebebi olması nedeni ile ortada yeterli delil bulunması durumunda ancak kesinlik taşır. Yani eylemin yapılmış ve bitmiş olması gerekir.
Aile mahkemesi ( yoksa Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen asliye hukuk mahkemesi ) hakimi böyle bir eylemi tespit edince ayrıca ortak yaşamın bu yüzden diğer eş için çekilmez hal alıp almadığını incelemek yetkisine sahip değildir. Mutlak boşanma sebeplerinde hakimin takdir yetkisi oldukça düşüktür.
Kaldı ki buna gerek de yoktur. Öldürülme tehlikesiyle karşı karşıya kalmış bulunan bir kimsenin “müstakbel katili” ile aynı çatı altında oturması beklenemez.
Hayata kast kavramına intihara teşvik ve her türlü öldürmeye teşebbüs gibi eylemler girer. Ne kadar ciddi boyutta bulunursa bulunsun “öldürme tehdidi” hayata kast kavramına girmez.
Öldürme kastı ve niyetinin bulunmadığı eylemler diğer eş için yaşamsal bir tehlike yaratmış bile olsa hayata kast sebebiyle boşanmaya karar verilemez. Örneğin eşlerden biri tarafından hava gazı musluğunun dalgınlıkla açık bırakılmış olması halinde o eylemi gerçekleştiren eşin diğer eşi öldürme amacı kanıtlanmadığı sürece hayata kast eylemini işlemiş sayılmaz. Buna karşılık elverişli araç sağlanmış olması koşuluyla eşin intihara kışkırtılması hayata kast eylemi olarak kabul edilir.
Hayata kast kusura dayanan bir boşanma sebebi olduğu için öldürmeye kalkışan eşin akıl hastası veya ayırt etme gücünden yoksun bulunmaması gerekir. Akıl hastası olduğu anlaşılan eşin diğerini öldürmeye teşebbüsü halinde ve diğer koşulların da varlığı halinde akıl hastalığı sebebiyle boşanma davası (TMK. m. 165) açılabilir. Fakat Hayata Kast Sebebi ile Bir boşanma davası açılamaz. Başka bir anlatımla hayata kast sebebiyle açılan boşanma davalarında davalının eyleminin iradi olduğu da gerçekleşmiş olmalıdır. Aksi durumda açılan boşanma davası başkaca bir hususun araştırılmasına gerek kalmadan reddedilmelidir.
Eşini öldürmek isteyen karı veya kocanın öldürmek için kullandığı araçlar öldürmeye elverişli olmasa bile eylem öldürme amacına yönelik olduğu için hayata kast var sayılır.
Hayata kast eylemi eşin yakınlarına yönelik olursa bu eylem hayata kast sebebiyle boşanma davasının kapsamına girmez. Bu eylemin ayrıca bir ceza davasının konusunu teşkil etmesi farklı bir olaydır. Eşe yönelik bir öldürme amacı ispatlanamıyor ise boşanma davasının bu maddeye dayandırılması boşanma davasının ret edilmesi sonucu ile karşılaşır.
Ancak örneğin kayın pederini öldürmeye teşebbüs etmek, kayın valideyi zehirlemeye teşebbüs etmek hayata kast sebebiyle boşanma (TMK. m. 162) kapsamına girmez ama suç işleme sebebiyle boşanma (TMK. m. 163) ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma (TMK. m. 166 f. I-II) sebebi sayılır.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu m. 35 f. 1 hükmüne göre kişi, işlemeyi kastettiği bir suçu elverişli hareketlerle doğrudan doğruya icraya başlayıp da elinde olmayan nedenlerle tamamlayamaz ise teşebbüsten dolayı sorumlu tutulur.
Hayata Kast eyleminin aynı zamanda Ceza gerektiren bir suç olması nedeni ile açılacak bir ceza davası ile bu suça yönelik yürütülen dava Hukuk Mahkemesi hakimi tarafından bekletici mesele yapılacaktır. Bu boşanma davasının sonucunu Ceza mahkemesinin sonucunun beklenmesi gibi bir süre uzatır. fakat ortada hem bir ceza hemde mutlak suretle boşanma gerçekleştiği gibi tedbir kararları nedeni ile Hayata kast eden eşin üzerinde hayat boyu sürecek olan bir yaptırım da meydana getirilmiş olacaktır. Bu noktada mağdur olan ve kurban durumundaki eşi devlet korumak zorundadır.
Bu nedenle Ceza Mahkemesinin, boşanma davasına konu olan eylem hakkında maddi olayı tespit eden kararı hukuk hakimini bağlar. Bu nedenle aile mahkemesi hakimi, ceza mahkemesinin sonucunu bekletici mesele yapmalıdır.
Bu konu çok iyi değerlendirilmelidir. Uzman bir boşanma avukatı ile içinde bulunduğunuz durum iyi bir analiz sürecinden geçirilmesi önerilir.
Hayata Kast Sebebi ile Boşanma Davasında Usul ve Esaslar Hakkındaki Yazımızı Okumak için başlığı tıklayabilirsiniz.
Pek Kötü Veya Onur Kırıcı Davranış Sebebi ile Boşanma
Haysiyetsiz Hayat Sürme Sebebi ile Boşanma
Terk Sebebi İle Boşanma
Suç İşleme Sebebi ile Boşanma
Evlilik Birliğinin Sarsılması Sebebi İle Boşanma
Eylemli Ayrılık Sebebi İle Boşanma
Akıl Hastalığı Sebebi ile Boşanma
Anlaşmalı Boşanma