İş Kanunlarında Gazeteci Hakları
İş kanunlarında gazeteci hakları nedir? İş kanunları içerisinde Gazeteciler ve basın mensupları ile ilgili olarak kavram tanımları yapılmıştır. İş Hukuku yasa bütünlüğü içerisinde bu tanımı yapılan kavram için ilgili yasaların çerçevesinde aşağıdaki gibi kapsamları belirlenmiştir.
Basın çalışanlarıyla ilgili 5953 sayılı yasanın 1. maddesinde,
“Bu Kanun hükümleri Türkiye’de yayınlanan gazete ve mevkutelere (periyodik olarak sürekli ve çıkış yada yayın zamanı belirli olan,) haber ve fotoğraf ajanslarında her türlü fikir ve sanat işlerinde çalışan ve İş Kanunu’ndaki işçi tarifi şümulü haricinde kalan kimselerle bunların işverenleri hakkında uygulanır. Bu kanunun şümulüne giren fikir ve sanat işlerinde ücret karşılığı çalışanlara gazeteci denir.”
Şeklinde kurala yer verilerek kanunun kapsamı ve gazeteci tanımı ortaya konulmuştur. Buna göre kanunun kapsamında kalan işyerleri Türkiye’de yayınlanan gazete ve mevkutelerle ek haber ve fotoğraf ajansları olarak sıralanabilir.
Kanunda bahsi geçen “gazete” ve “mevkute” gibi kavramların nesne anlamında olmadığı günlük gazete ya da daha uzun dönemsel yayınların basıldığı yer olan işletmenin anlaşılması gerektiği açıktır. Bununla birlikte gazete ve dönemsel yayının Türkiye’de yayınlanması bir başka zorunluluktur. Bahsi geçen dört tür işyerinde fikir ve sanat işlerinde ücret karşılığı çalışanlar, kanunda gazeteci olarak adlandırılmıştır.
İş Kanunlarında Gazeteci Hakları
Günlük veya çok kısa aralıklarla yayınlanan, günlük haber ileten, nispeten büyük boyutta basılı eser olarak tanımlanabilen gazetenin umuma hitap etmesi ve devamlılık göstermesi gerekir. Gazetenin yayınlanması, bir başka anlatımla basılıp çoğaltılması gerekirse de, günümüzde teknoloji ve iletişimin geldiği nokta itibarıyla, gazetenin nesne olarak basımı ve dağıtımı bir zorunluluk değildir. Gazetenin elektronik ortamda, umuma açık olarak yayınlanması ve okuyucunun yararlanmasına sunulması da mümkündür. Yargıtay’a göre, elektronik gazetelerin yayın koordinatörlüğünü yapan çalışanın, 5953 sayılı yasa kapsamında gazeteci olduğu kabul edilmelidir. Y9HD, 17.04.2007, 3***9/1***4 E.K.
Fikir ve sanat işinde çalışma ölçütü, gazetecilik mesleğinin yerine getirilmesine dair ve doğrudan doğruya söz konusu alanlarda çalışmayı ifade eder. Buna göre yazar, muhabir, redaktör, düzeltmen, çevirmen, fotoğrafçı, kameraman, ressam, karikatürist gibi çalışanlar gazetecilik mesleği ile doğrudan doğruya ilgili olup, gazeteci olarak değerlendirilmelidir. Ancak aynı tür iş yerlerinde teknik sorumlu, şoför, sekreter, muhasebe elemanı, satış ve pazarlama gibi işlerde çalışanlar gazeteci olarak değerlendirilemezler.
Öte yandan 3984 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanun’un 38. maddesinde, özel radyo ve televizyonların haberle ilgili birimlerinde çalışanların da 5953 sayılı kanun kapsamında olduğunu açıklanmıştır. Özel radyo ve televizyonların haberle ilgili birimlerinde çalışanlar yönünden fikir ve sanat işi yapma koşulu söz konusu değildir. Ancak haberle ilgili birimde çalışma kavramı, haberin oluşumuna doğrudan katkı sağlama olarak değerlendirilmelidir.
Buna göre haber müdürü, muhabir, foto muhabiri, spiker, haber kameramanı gibi çalışanlar gazeteci olarak değerlendirilmelidir. Bununla birlikte, uplink görevlisi, şoför, diğer teknik ve idari personelin, haberin oluşumuna doğrudan katkıları olmadığından gazeteci kavramına dahil değildirler.
5953 sayılı kanunun 2. maddesinde, “Devlet, vilayet ve belediyeler ve iktisadi devlet teşekkülü ve müesseseleriyle sermayesinin yarısından fazlası bu teşekküllere ait şirketlerde istihdam edilen memur ve hizmetliler hakkında bu kanun hükümleri “nin uygulanmayacağı hükme bağlanarak, gazeteci kavramı ile bağımsızlık ve tarafsızlık unsuru arasında bir bağ kurulmuştur.