Terk Sebebiyle Boşanma
Boşanma davası özel ve genel sebeplere dayanılarak açılır. Genel sebepler daha soyut şekilde ifade edilirken özel sebepler kanunda sınırlı şekilde sayılmıştır. Özel sebeplerden biri de terktir. Terk, eşlerden birinin iş, hastalık gibi haklı bir sebebi olmaksızın ortak konuta dönmemesini ifade eder.. 4 ay içinde eve dönmezse diğer eş hakim veya noter aracılığıyla ihtar çektirir. Bu ihtardan sonra terk eden eşe 2 aylık mühlet verilir. Bu süre içinde de dönmezse ortak konutun bağlı olduğu aile mahkemesinde terk sebebiyle boşanma davası açılır. Ayrıca eşlerden biri haklı sebebi olmaksızın eve alınmıyor ya da terk etmeye zorlanıyorsa bu eş de terk sebebiyle dava açabilir. Terk nedeniyle boşanma şartları şu şekildedir:
Eşlerden biri ortak yaşanılan konutu terk etmelidir: Terkle amaç evlilik birliğinin devamı için gerekli olan sorumluluklardan kaçmak olmalıdır.
Gerçek Terk: Konut terk edilmiş olmalıdır. Bu anlamda odaların ayrılması gibi durumlar terk örneği oluşturmaz.
Zorla Terk: Bu şartın gerçekleşmesi için eşlerden birinin diğerini eve sokmaması ya da gitmeye zorlaması gerekir. Eşin veya ailesinin, diğer eşe şiddet uygulaması zorlanması durumuna örnek verilebilir.
Terk eden eşin haklı bir sebebi bulunmamalıdır: Hastalık, askerlik ve hapis cezası gibi örnekler terk sayılmaz.
Eşler arasında ayrılık kararı bulunmamalıdır: Mahkemede eşlerin boşanmadan önce düşünmeleri için talep edildiği durumda ayrılık kararları da verilebilmektedir. Bu karar 1 yıldan 3 yıla kadar verilebilir. Böyle bir durumda da terk şartları oluşmaz.
Terk en az 6 ay sürmüş olmalıdır: Terk her bölündüğünde 6 aylık süre yeniden başlar. Bu anlamda kesintisiz 6 aylık süre dikkate alınır. Ancak terk eden eş bunu bildiği için süre dolmadan eve dönüyor ve tekrar tekrar gidiyorsa hakkın kötüye kullanılması durumu oluşur. Böyle bir durumda da hakimin bunu göz önüne alarak terk kararı vermesi yerinde olacaktır.
Terk eden eşe ihtar çekilmiş olmalıdır: En az 4 aylık terk sonucunda kalan eş hakim veya noter aracılığıyla terk eden eşe ihtar çektirir. Bu ihtar terk eden eşe 2 aylık bir mühlette eve dönmesi gerektiğini bildirir. 2 aylık sürenin dolması kalan eşe terk sebebiyle boşanma davası açma hakkı verir.
Davet edilen konut ortak yaşama elverişli olmalıdır: Evin başka kişilerle paylaşılması, harap halde olması gibi durumlarda davetin yerinde olduğu kabul edilemez.
Terk Sebebiyle Boşanmada Tazminat ve Nafaka
Nafaka ve tazminatların ortak amacı evlilik birliği sona erdiği için yoksulluğa düşecek eşin mali durumunun korunmasıdır. Ancak eşlerden biri tam kusurlu olursa Yargıtay’ın yerleşik kararları gereği ona nafaka veya tazminat bağlanmaz. Ortak konutu terk etmek de eden eş tarafını tam kusurlu hale getirir. Bu sebeple terk eden eşe terk sebebiyle boşanmada tazminat ve nafaka bağlanmaz.
Evi Terk Eden Eş Ağır Kusurlu Olur mu?
Yaşanan bir olayda eş, diğer eşin evi terk etmesini ve evlilik birliğinden doğan sorumluluklarını yerine getirmemesini öne sürerek boşanma davası açmıştır. Davalı olan diğer eş karşı bir dava açarak evde eşi ve ailesi tarafından şiddet gördüğünü öne sürmüştür. Ayrıca evi terk etmediğini, davacı erkek eşin onu eve almadığını söylemiştir. Yargıtay yargılama sonucu terk eden eşin haklı sebebi olduğuna karar vererek, diğer eşi tam kusurlu bulmuştur. Bu sebeple “Evi terk eden eş ağır kusurlu olur mu?” sorusunun cevabını her somut olayın özelliklerine göre değerlendirmek yerinde olacaktır.
Boşanmalar uzun ve yorucu süreçler getirebilir. Nafaka, tazminat, velayet, mal paylaşımı gibi konularla da bu süreçler daha da yıpratıcı hale gelebilir. Herhangi bir hak kaybı yaşamamak ve bu süreci en kısa sürede atlatmak için bir aile avukatı desteği almak oldukça önemlidir.