Zina sebebi ile açılan boşanma davalarının bir başka dava ile ilişkilendirilmesi durumunda ilişkilendirilen diğer davanın sonucu Zina Sebebi ile Açılan Boşanma davasının karar aşamasının önünde bir engel olabilmektedir. Burada iki dava arasında ilişki kurulması gerekir yani iki davanın arasında bir ilgi bağının olması gerekir.
Zina Sebebi İle Açılan Boşanma Davası Usul Esasları içerisinde yer alan Bekletici Sorun olarak da bilinen usule yönelik bu uygulama günümüzde varlık bulması daha da zorlaşmıştır. Bunun nedeni zinayı ilgilendiren davaların azalması diğer tür davalarında zina sebebi ile açılan boşanma davasını bekletme açısından oldukça az etkilemesidir. Bilindiği gibi 2004 öncesinde Zina Türk ceza kanununa göre de bir suç idi. Bu tarih öncesinde zina ile ilgili açılan ceza davaları nedeni ve bu davalara paralel açılan boşanma davaları daha fazla idi ve bu davalar birbiri ile ilişkili olması nedeni ile boşanma davası ceza davasını beklemek zorunda kalıyordu.
Ceza mahkemesinin boşanmaya konu olan bir suçtan vermiş olduğu mahkumiyet kararı öncelikle mahkumiyet kararında belirlenen maddi olay yönünden boşanma davasında hukuk hakimini ( aile mahkemesi yoksa Hakimler ve Savcılar Yüksek. Kurulunca belirlenen asliye hukuk mahkemesi hakimini ) bağlar ve o davada kesin delil teşkil eder’.
O halde aile mahkemesi ( yoksa Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen asliye hukuk mahkemesi ) hakimi ceza mahkemesinde daha önce açılan ceza davasının sonucunu beklemelidir.
Ceza mahkemesinin mahkumiyet kararı gibi maddi olayı tespit eden beraat kararı da aile mahkemesi hakimini bağlar.
Usul esasları bu konudaki her ne kadar hakimin takdirine bırakmış ise de genelde yerel mahkemelerde bu tür beklemelerin fazlaca gözlemlenmediği bir gerçektir. Bu sebepten dolayı da Yargıtay’a ender de olsa temyiz edilen davalar vardır. Şüphe zina sebebine kanıt teşkil etmez. Bu nedenle görülmekte olan bir davanın sonucu kati delil teşkil etmektedir. Eğer kanıtlar aksi yönde değil ise her iki dava da da aynı kanıtlar kullanılarak şüpheye yer kalmadığına hakim kanaat getirirse diğer davanın sonucunu beklemeyebilir. Usul kurallarına göre dava sonucu beraat kararı çıksa bile boşanma gerçekleşmiş olabilir. Bu durumda boşanma davasında verilen boşanma kararının da temyizi istenebilir. Bu karmaşık durumları hakimle basitleştirmek ve kesinleşmiş sonuçlar üzerinden hareket etmeyi tercih ederler.