Boşanma Davasında Zina İspatı Koşulları
Yargıtay ispatın zor olduğunu kabul ederek bazı ilkeler kabul etmiştir. Bu ilkelerden bazıları şu şekildedir:
Eşlerden birinin yalnızken ortak konuta karşı cinsten birini alması zinanın varlığına delalet eder. Bu halde, zina ispatlanmış kabul edilir.
Eşlerden birinin karşı cinsten biriyle düzenli bir şekilde gece-gündüz telefonda görüşmesi zinanın varlığına işaret eder.
Eşlerden biri evlilik dışı ilişkiye girdiği başka bir kişiden çocuk sahibi olduğu takdirde yine zina ispatlanmış olur.
Medeni Kanunda eşcinsel ilişkiler kabul edilmediğinden hem cinsiyle yaşanan bir ilişki sebebiyle zinaya dayanılarak boşanma davası açılmaz. Genel sebeplere ya da duruma göre başka bir özel sebebe dayanılabilir.
Boşanma Davasında Mal Paylaşımı
Zina ile boşanmada akla gelebilecek bir başka soru ise mal paylaşımının nasıl yapılacağıdır. Bu durumda mal paylaşımında eşlerin katılma payı zina olgusu dikkate alınarak belirlenir. Bunun en önemli sebebi aldatan eşin tam kusurlu olmasıdır. Ancak başka bir boşanma sebebinde eşlerden biri yine tam kusurlu olsa da katılma payları konusunda bu ayrım gündeme gelmez. Dikkat edilecek bir diğer unsur ise eşler arasında mutlaka edinilmiş mallara katılım rejimi olmalıdır. Bu seçim ortak kararlaştırılabilir. Yine başka bir tercih yapılmadığı durumlarda da kanun kural olarak bu rejimin uygulanmasını emretmiştir.
Zina Sebebiyle Boşanma Davası Açma Şartları
Zina sebebiyle boşanma davası da diğer boşanma türleri gibi Aile Mahkemesinde açılır. Dilekçede tek bir sebep gösterilebileceği gibi hem bir özel sebebe hem de genel sebebe dayanılabilir. Kanıtlanmış bir özel sebebin varlığı boşanmayı oldukça hızlandıracaktır. Zina sebebiyle dava açılması için bazı şartlar gerekir. Bu şartlar şu şekildedir:
O anda var olan bir evlilik ilişkisinin bulunması gerekir: Bu anlamda evlilik öncesi veya sonrası oluşan ilişkiler zinaya konu olmaz. Ayrılık, kaybolma durumlarında da yine zina oluşur.
Başkasıyla cinsel ilişkide bulunma: Flört etme, sarılma, çok yakın davranışlar zinayı oluşturmaz.
Cinsel ilişki karşı cinsler arasında olmalıdır: Hem cinslerle olan ilişkiler Medeni Kanun kabul etmediğinden zina sayılmaz.Bu sebeple boşanma davası açmak için başka bir özel sebepten veya genel sebepten yararlanılabilir.
Zina Edenin Kusurlu Olması: Eşin zinayı gerçekleştirirken bunu isteyerek yapmış olması gerekir. Tehdit, şiddet veya hile ile gerçekleşmiş eylemlerden kişiler sorumlu tutulamaz.
Zina Sebebiyle Tazminat Davasına İlişkin Yargıtay Kararları
Sadakat yükümlülüğüne aykırı davranan eşe karşı boşanma davası esnasında tazminat isteminde bulunulabilir. Bu anlamda zaten tam kusurlu da olduğundan mahkeme tazminata hükmedecektir. Ancak eşin aldattığı kişiye karşı, yalnızca bu olayla bağlantılı bir tazminat isteminde bulunulamaz. Zira üçüncü kişi bir haksız fiilde bulunmamaktadır. Ancak bahsi geçen kişi başka bir haksız fiil işlemişse bununla bağlantılı olarak sorumluluğu doğacaktır. Örneğin yaşanan bir olayda kadın eş zinaya dayalı dava açmış ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Kişiler yalnızca arkadaşlıkça konuştuklarını ve ilişkilerinin arkadaşlık olduğunu öne sürerek kendilerini savunmuşlardır. Yapılan yargılama sonucu yerel mahkeme erkek eşi haklı bularak boşanma ve tazminat istemini kabul etmemiştir. Kadın eşin olayı Yargıtay’a taşıması sonucu 4. Hukuk Dairesi ret kararını yerinde bulmamıştır. Elde edilen deliller ve Yargıtay kabulleri ışığında zina olduğu kabul edilmiş ve kadın eşe tazminat ödenmesine karar verilmiştir.