GENEL OLARAK ZİNANIN İSPATI VE İSPAT ARAÇLARI
Davacının zinayı ispatlamak için kanıt olarak kabul edilen durumlar ve kanıtı delil olarak sunabileceği araçlar aşağıdaki yasalar ile tanımlanmış ve aşağıdaki gibidir
Sık görülen boşanma sebepleri arasında olan zina sebebi ile boşanma davalarında davacı davasını yani iddiası olan eşinin zina yaptığını ispatlamak ile yükümlüdür.
Zinanın aşağıda belirtilen her hangi bir kanıtla ispatı olanaklıdır. İspat yükü davacıda yani iddia sahibindedir.
ZİNANIN İSPAT ARAÇLARI
Zina eyleminin varlığı bazı ipuçları, tavır ve davranışlardan çıkarılacak karinelerle kabul edilmelidir.
Zinanın aşağıdaki araçlarla ispatı olanaklıdır.
Gebe kalmak, (kadının zina yaptığı ispatı)
Zührevi hastalığa yakalanmak, (kadın ya da erkek için zina ispatı)
Fotoğraflar, (kadın ya da erkek için zina ispatı)
Düğün yapmak, (kadın ya da erkek için zina ispatı)
İletişim araçları, (kadın ya da erkek için zina ispatı)
Tanık anlatımları, (kadın ya da erkek için zina ispatı)
Kesinleşmiş hükümlülük kararı, (kadın ya da erkek için zina ispatı)
Soruşturma evrakı, (kadın ya da erkek için zina ispatı)
Diğer araçlar.
Şimdi bu konuya ilişkin elimizdeki Yargıtay örnekleri başta olmak üzere deneyimlerimiz ve yorumlarımız ile ağdasız bir dille açıklamalarda bulunalım.
GEBE KALMAK
Yurt dışında olan kocanın, askerde olan kocanın karısının gebe kalması, kısır kocanın karısının gebe kalmış olması zina eylemini kanıtlama araçlarından biridir. Karısının gebeliğinin hesaplanması ile döllenme zamanının belirlenebildiği günümüzde kocanın döllenme tarihine yakın olan uzun bir aralıkta eşi ile birlikte olmadığını ispat edebildiği her durumda zina kabul görecektir. Uzun yol deniz kaptanları ve gemi çalışanlarının eşleri, Yurt dışına çalışan lojistik firmalarında 1 aya yakın yurt dışında kalabilen tır şoförlerinin eşleri ile ilgili açılan davaların hepsi sonuç almıştır.
ZÜHREVİ HASTALIĞA YAKALANMAK
Kadın veya kocanın zührevi hastalığa yakalanması olgusu zina eylemini kanıtlama araçlarından bir diğeridir. Kocanın zührevi hastalığa yakalandığını tedavi sırasında öğrenmesi nedeni ile eşine karşı açacağı yada aksi durumda kadının zührevi hastalığa yakalandığını öğrenmesi nedeni ile eşine yönelttiği zina davası sonuç alacaktır.
FOTOĞRAFLAR
Fotoğraflar zina eylemini kanıtlama araçlarından biridir. Fakat burada eşinin otele girerken çekilen resimlerin yeterli olmadığının bilinmesi gerekir. Bu fotoğraf yerine örnek senaryoda otel kayıtlarında odada bir bayan ile kaldığının da tespit edilmesi daha uygun bir delildir. Fakat fotoğraflarda eşin yabancı ile olan samimiyet derecesi ve ortamın kamuya açık bir alan olmaması gibi kriterler zina şüphesini güçlendirecektir. Bu nedenle elinizde bulunan fotoğrafların uzman boşanma avukatı tarafından değerlendirilmesinde oldukça fayda vardır.
DÜĞÜN YAPMAK
Zina eyleminin kanıtlanmasında düğün yapma olgusu zina eylemini kanıtlama araçlarından biridir. Kesinleşmiş bir boşanma kararı olmadan kadın yada erkeğin islam coğrafyasında kabul gören dini nikah yada imam nikahı tabiri ile bir başkası ile evlenmesini tanık anlatımları ile ispatlanması bu evliliğe ait düğün yapıldığının o insan ile gerdek gecesinin yaşandığına dair kesin delil olarak uygulamada kabul görmektedir.
“Davacı tanıklarının beyanlarından, davacı kadının daha Önce açtığı davadan feragat etmesinden sonra davalı kocanın bir başka kadınla düğün yaparak evlendiği ve onunla birlikte yaşadığı anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 161. madde koşulları oluşmuştur. Davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde reddi bozmayı gerektirmiştir.”
İLETİŞİM ARAÇLARI
Mektuplar, bilgisayar kayıtları, telefon kayıtları vb gibi iletişime ilişkin belge ve kayıtlar zina eylemini kanıtlama araçlarındandır. Tabiki bu ispat araçlarının içeriği çok önemlidir.
TANIK ANLATIMLARI
Zina eyleminin tam bir görgüye dayanılarak kanıtlanmasına az rastlanır. Yaşam deneyimleri ve durumun gereklerine göre cinsel ilişkinin gerçekleştiğini gösterecek olan eylemlerin kanıtlanması yeterlidir.
Eşin yabancı bir kişiyle bir otel odasında beraberce kalmaları (cohabitation), gece konut içinde başka bir kişiyle birlikte kalınması gibi olaylar zinanın varlığını gösterebilir.
Sadece otelde yer ayırtmış olma başka delil yoksa boşanma kararı verilmesi için yeterli değildir.
Davalı ile arasında husumet bulunan tanıkların çelişkili beyanlarına ya da tanıkların başkalarından aktardıkları olaylara dayanılarak hüküm kurulamaz.
KESİNLEŞMİŞ HÜKÜMLÜLÜK KARARI
Kesinleşmiş bir hükümlülük kararı varsa zina eylemini kanıtlama için başkaca bir kanıt aranmasına gerek yoktur. Zina eylemi suç olarak yasadan çıkartıldıktan sonra hükümlülük kararı ile yerel kolluk kuvvetlerinin bir fuhuş operasyonu kayıtları arasında belgelemek anlamında bir fark yoktur. Zina nın suç olduğu tarihler de fuhuş operasyonlarında yakalanan bireyler hakkında hüküm verilebilmekte idi. Fakat artık zina yasal olarak bir suç değildir. Fakat artık yerel kolluk güçleri de kayıt iş yükü artması diyerek erkeklerin arka kapıdan çıkıp gitmesine izin vermeleri nedeni ile yakın zamanda hükmü kalmayacak olan ve zina yapanın yakalansa bile ödüllendirildiği bir duruma gelinecektir.
SORUŞTURMA EVRAKI
Soruşturma evrakı içinde yer alan anlatımlarla da zina ilişkisi kanıtlanabilir.
Bu konuda Yargıtay’da yaptığımız uygulamaya örnekler verebilirim:
“….Davacı-davalı kadın dava dilekçesinde, öncelikle Türk Medeni Kanununun 161. maddesine göre zina sebebiyle, aksi halde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine (TMK. 166/1. md.) dayanarak boşanma isteğinde bulunmuştur. Yapılan soruşturma, toplanan deliller ve özellikle Cumhuriyet Savcılığınca düzenlenen 2006/9789 sayılı soruşturma evrakında yer alan ifadelerden davalı-karşı davacı kocanın başka kadınla zina ilişkisi içerisinde olduğu anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında zina sebebiyle boşanmalarına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru bulunmamıştır.”
DİĞER ARAÇLAR
EGGER, ciddi sebeplere dayanan kuvvetli bir şüphenin (violenta praesumatio) ispat için yeterli olduğu düşüncesindedir.
ZİNA İSPATI İÇİN KABUL EDİLMEYEN DURUMLAR
Zina iddiası oldukça büyük bir sorumluluktur. Bu konuda kadın yada erkeğe yöneltilen zina iddiası zina yaptığı iddia edilen kişinin geride kalan yaşamını etkileyecek bir karardır. Bu nedenle zina davasına bakan hakimlerin şüpheye yer bırakmayacak derecede emin olması gerekir. Davacının iddiası olan zinanın kabul görerek boşanma kararı verilmesi ise bu nedenle ispatın muteberliğine göre kolaylaşacak yada zorlaşacaktır. Davalının itirazı olmaması durumunda bile ispat aranacaktır. Zina iddiası kadına yöneltilmesi ise islam dinindeki iffetli kadına iffetsizlik iddiasının 7 büyük günah arasında olması nedeni ile hakimleri oldukça tedirgin eden bir durumdur. Bu nedenle zina davasında ispat kabul aracı olarak kabul edilmeyen durumların bilinmesinde fayda vardır. Aksi durumda sizin açacağınız zina nedeni ile boşanma davası sonuçsuz kalması durumunda size maddi ve manevi tazminat davası karşı taraf tarafından açılabilir bir duruma dönüşebilir.
Mutlak boşanma sebebi olan zina davalarında ispat gerekliliktir. Burada belirtilen ispat araçlarının gerçekliği ve kullanılabilirliği ise ancak bir uzman tarafından değerlendirilmelidir.
Zina davalarında tam görgüye dayanmayan tanık anlatımları ispat olarak kullanılamaz. Tanık birinden duydum, gözümle görmedim. Gibi kelimeleri içinde barındıran bir ifade ile sonuç alınamaz. Fakat tanık anlatımları zina yapıldığını gözü ile görmese bile şüpheye yer bırakmayacak olan noktayı öne çıkarabilir.
“Eve girdiğini gözümle gördüm.” Diyebilecek bir tanık davalı avukatı tarafından zina yapıldığını gözünüzle gördünüz mü sorusu ile karşılaşır. Tanık; eşi evde yokken yabancı birini eve aldığını gördüm. Ben röntgenci değilim diye cevap verirse şüpheyi güçlendirir. Ama aynı soruya hayır derse. Ben içeriye giren birini gördüm derse şüpheleri azaltır. Bu nedenle kelime seçimleri önemlidir.
Zina sebebiyle boşanma davasında yemin bir delil olarak kullanılamaz. (TMK. m. 161)
Tanık anlatımlarında “zina yaptığını söylediğini yemin ederim duydum.” Zina eyleminin yerini zamanını (1. Derecede tarif), kiminle yapıldığını (2. Derecede tarif çünkü tanık davacı tanığı olması nedeni ile davalı ile zina yapan yabancıyı tanımak zorunda değil) tarif edemeyen bir anlatım içerisinde ise buna itibar edilmez. Ancak “gözüm ile gördüm buna yemin edebilirim” yer, zaman, detaylı tarif, verebiliyorsa burada yemin etmesine gerek yoktur zaten ifade öncesinde yemin etmiştir.
Türk Medeni Kanununun m. 184 b.3 hükmüne göre tarafların bu konudaki her türlü ikrarları hakimi bağlamaz. Bu nedenle davalının ikrarı başlı başına aile mahkemesi ( yoksa Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen asliye hukuk mahkemesi) hakimini bağlayan bir kanıt sayılamaz. Aksi düşüncede, iki tarafın anlaşması ile boşanmaya cevaz verilmiş olurdu.
Her ne kadar kanunlarda böyle bir yasa var olsa bile uygulamada çok da fazla yer bulduğu söylenemez. Bu kanuna dayanarak hakimin evli çiftin arasında bir anlaşma olduğuna hükmedilebilmesini sağlayacak bir ortam günümüzde yoktur. Çünkü çiftlerin günümüzde anlaşmalı boşanma protokolü ile kısa bir sürede boşanmaları mümkündür. Bu nedenle bizce hükmü kalmayan bir kanundur.
Eskiden boşanma zor olması ve hakimlerin kolay kolay boşanma kararı vermemesi nedeni ile kesin sonuç almak için insanlar bunu bir dönem kullanmış olmalılar ki bu durumu engellemek için yasalar arasında bir kanun oluşturulsun. Günümüzde 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu içerisinde Anlaşmalı Boşanma oldukça kolay ve hakimin takdir hakkının olmadığı bir boşanma türü olması nedeni ile her hangi bir nedenle boşanmak için ortak karar alan bireylerin birbiri üzerine zina gibi bir lekeyi sürmelerine gerek yoktur.
Bu nedenle bilhassa zina sebebiyle açılan boşanma davalarında davacının boşanma isteminde bulunmadan önce uzman bir boşanma avukatının görüşlerine başvurması son derece yerinde bir karar olur.
Boşanma Avukatı, Zina Davası, Zina Ispatı Nasıl Yapılır, Zina Ispatı Olarak Kabul Edilmeyen Durumlar, Zinanın Ispat Araçları Nelerdir